Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi: (3)

"(Osmanlı Devleti dönemi) Kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden. Mağdur durumda olan Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır" "Osmanlı, Ermeni nüfusu başka yere göndermemiş, topraklarında yer değiştirtmiştir" "Ülkemizde pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarlar vardır ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız" "Şimdi buradan yine sesleniyorum Sayın Biden: Minsk Üçlüsü diye bir üçlü oluşturulmuştu burada. Kim vardı? Amerika, Rusya ve Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları ve ne yazık ki 1 milyonu aşkın Azeri kardeşlerimiz oralardan hicret etmek durumunda kaldılar. Bütün o yerler, o Karabağ, bütün binaları her şeyi maalesef yakıldı, yıkıldı. Eğer 'soykırım' diyorsanız, şöyle kendinizi aynaya bakıp bir değerlendirmeniz lazım" "(İstanbul'daki Ermeni nüfusu) Savaş sonrası geri dönenler ile bu rakam bir ara 650 bine yaklaşmıştır. Herhalde insanlar soykırıma uğratıldıkları yere gönüllü olarak geri dönmezler Sayın Biden" "En başından beri Ermeni çevrelerin soykırım yalanı üzerine bu derece abanmalarının sebeplerinden biri de yaklaşık 1,5 asırdır yaptıkları kıyımlardan ve ihlallerden sorumlu tutulma korkularıdır"

26 Nisan 2021 - 21:30
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı Devleti döneminde kimsesiz kalmış Ermeni çocuklara sahip çıkılarak yetimhaneler kurulduğunu, mağdur Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmadığını söyledi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Osmanlı Devleti'nin, Ermeni nüfusunu başka bir yere göndermediğini, kendi toprakları içinde yer değiştirttirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kanuna tabi kişilere hazırlık için bir hafta süre verilmiş, mazereti olanlar da sevkten muaf tutulmuşlardır. Sevk işlemleri sırasında gereken idari tedbirler alınmış, bunun için gereken tahsisat da yerel birimlere gönderilmiştir. Bu dönemde kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden. Mağdur durumda olan Ermeni nüfusa dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de pek çok yerde Ermenilerin katlettiği Türklere ait toplu mezarların olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türklere ait toplu mezarlar vardır ama hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezara rastlayamazsınız. Çünkü böyle bir hadise yaşanmamıştır. Savaş döneminde ülkemiz topraklarında çoğu, İstanbul ve batı şehirlerimizde olmak üzere 300 bin Ermeni yaşamayı sürdürmüştür." dedi.

Şu anda İstanbul'da 100 bin Ermeni nüfus bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık. Savaş sonrası geri dönenler ile bu rakam bir ara 650 bine yaklaşmıştır. Herhalde insanlar katledildikleri, soykırıma uğratıldıkları bir yere gönüllü olarak geri dönmezler Sayın Biden. İngilizler tarafından 1921'de yapılan bir nüfus istatistiğinde, eski Osmanlı coğrafyasındaki toplam Ermeni nüfus 1,2 milyona yakın olarak belirtilmektedir. Bu rakam savaş öncesi nüfusla ve savaş sırasındaki gerçek kayıplarla uyumludur. Bilhassa Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden önemli bir kısmı zamanla Amerika kıtasına ve Avrupa'ya göç etmişlerdir. Ermeni tezlerini destekleyenler, o dönemde evlerinden ayrılan herkesi öldürülmüş gibi göstererek soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır.

Eğer Osmanlı, Sevk ve İskan Kanunu ile iç karışıklık yaşanan bölgelerdeki Ermeni nüfusu başka yerlere göndermeseydi, cephelerdeki askerlerini çekmek mecburiyetinde kalacaktı. Daha açık bir ifade ile mesela, Çanakkale'de veya Kudüs'te savaşan askerlerimizi karışıklık yaşanan bölgeleri güvenli hale getirmek için oraya göndermemiz gerekecekti. Böylece Osmanlı, cephede düşmanla değil sınırları içindeki çetecilerle mücadele ederken savaşı kaybetmiş olacaktı. Allah göstermesin bu tehlikeli süreç, bizi ağır bir esaretle yüz yüze bırakarak, İstiklal Harbi'mizi dahi tehlikeye atacak boyuta ulaşabilirdi. Zaten o günlerde savaştığımız düşmanların istediği de buydu. Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına ulaşamayınca da ölülerini dahi istismar etmekten çekinmemişlerdir. Halbuki diğer tarafta şöyle bir gerçek var. Çok değil, bir asır önce bugünkü Ermenistan devletinin bulunduğu coğrafyadaki nüfusun yüzde 80'inden fazlası Müslümanlardan oluşuyordu, burası çok önemli. Oysa bugün aynı coğrafyada Türk ve Çerkez nüfustan oluşan Müslümanlardan neredeyse kimse kalmamıştır."

- "Eğer 'soykırım' diyorsanız kendinizi aynaya bakıp değerlendirmeniz lazım"

Yaklaşık 30 yıl önce işgal edilen Dağlık Karabağ ve Azerbaycan şehirlerinde yapılanların da ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdi buradan yine sesleniyorum Sayın Biden: Minsk Üçlüsü diye bir üçlü oluşturulmuştu burada. Kim vardı? Amerika, Rusya ve Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları ve ne yazık ki 1 milyonu aşkın Azeri kardeşlerimiz oralardan hicret etmek durumunda kaldılar. Bütün o yerler, o Karabağ, bütün binaları, her şeyi maalesef yakıldı, yıkıldı. Eğer 'soykırım' diyorsanız, şöyle kendinizi aynaya bakıp bir değerlendirmeniz lazım." ifadelerini kullandı.

Bütün gerçeğin ortada olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karabağ, Kızılderilileri zaten söylememe gerek yok, onlar her şeyiyle ortada. Bütün bu gerçekler ortadayken sizler kalkıp da Türk'e, Türk milletine 'soykırım' yaftasını yakıştıramazsınız. Bakın buralarda on binlerce sivil insan katledilirken 1,5 milyon Azerbaycanlı kardeşimiz evlerini terk etmek mecburiyetinde bırakılmıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"En başından beri Ermeni çevrelerin soykırım yalanı üzerine bu derece abanmalarının sebeplerinden biri de yaklaşık 1,5 asırdır yaptıkları kıyımlardan ve ihlallerden sorumlu tutulma korkularıdır. Büyük vaatlerle kandırılan Ermenilerin, hem Ruslar hem de Avrupa ve Amerika tarafından aldatılmış olmanın utancı ve öfkesini bu yalanla örtmeye çalıştıkları anlaşılıyor. Ermeni yalanlarını destekleyen çevreler de kendi tarihlerindeki utançların üzerini örtme telaşı içindeler.

Toplamda 17 milyon insanın öldüğü 1. Dünya Savaşı döneminde yaşanan sivil kayıplar üzerinden bir değerlendirme yapacaksak, şunları da hatırlatmamız gerekiyor: Aynı dönemde Çarlık Rusyası topraklarında yaşayan yüz binlerce Alman ve Musevi kökenli vatandaşını Alman ordusuyla iş birliği yapma ihtimalleri olduğu iddiasıyla Sibirya tarafına sürmüştür. Daha doğrusu sürgün adı altında bu insanların çok büyük bir bölümü açlık, hastalık ve soğuk altında ölüme terk edilmiştir."

- "Ermeni Sevk ve İskanı sırasında yaşanan kayıpları bu iklimde değerlendirmek gerekiyor"

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun da kendi vatandaşı olan yüz binlerce Rus asıllı insanı kurşuna dizerek, asarak veya toplama kamplarında ölüme yollayarak ortadan kaldırdığını anımsatan Erdoğan, "Balkanlarda ve Kafkaslar'da bizim uğradığımız, 5 milyonu ölümle 5 milyonu yerinden edilmeyle sonuçlanan kayıtları tekrar hatırlatmak istiyorum. Osmanlı'nın 1915'te gerçekleştirdiği Ermeni Sevk ve İskanı sırasında yaşanan kayıpları işte bu iklimde değerlendirmek gerekiyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet Ermenilerin kayıtları 'soykırım' olarak nitelendirilecekse, verdiğimiz bu örnekler başta olmak üzere aynı dönemde yaşanan tüm olaylar da aynı paranteze alınmalıdır. Hatta öncesine ve sonrasına gidecek olursak Amerika ve Avrupa tarihinde soykırım diye nitelendirilebilecek nice hadiseye rastlayabiliriz. Kızılderililer'den siyahilere, Almanya'nın Dresden kentinde yapılanlardan Japon şehirlerine atılan atom bombalarına, özellikle Vietnam'dan Irak'a kadar pek çok başlıkta bu konular tartışmaya açılabilir. Güney Amerika'dan Afrika Kıtası'na ve Doğu Asya'ya kadar dünyanın dört bir yanındaki nice toplumlar yaşadıkları zulümleri yüreklerinde hala bir yara olarak taşıyor. 1. Dünya Savaşı'nda bizim topraklarımızda ortaya çıkan acı görüntüler ise aynı dönemde istisnasız herkesin yaşadığı sorunların bir kesitini teşkil ediyor." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)