Ürdün'deki darbe girişimi sonrası Amman-Riyad ilişkilerinde ihtiyatlı bir yaklaşım gözleniyor

Ürdün Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden Prof. Muhammed el Harişe: "Ürdün Suud ilişkileri tarih boyunca her iki taraf için de stratejik oldu. Ancak son zamanlarda açıklanmayan dalgalanmalara ve gerilimlere tanık oluyor" Hüseyin bin Talal Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Hasan ed Daca: "Kral Abdullah, dostane ilişkileri sürdürmek için darbe girişiminde Riyad'ın parmağı olduğunu reddetti" Haşimi Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Cemal eş Şelebi: "Ne Ürdün ne de Suudi Arabistan gerilim istiyor. Çünkü iki ülke arasında yaşanacak herhangi bir olumsuzluk orta ve uzun vadede siyasi ve ekonomik çıkarlarla çelişir"

13 Ağustos 2021 - 14:45
LEYS EL-CUNEYDİ - Ürdün'de Suudi Arabistan vatandaşlığı da bulunan eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah'ın hapis cezası aldığı darbe girişimi davasının gölgesinde Amman-Riyad ilişkilerinde ılımlı mesajlara rağmen ihtiyatlı bir yaklaşım dikkati çekiyor.

Ürdün'de eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin'in de adının karıştığı darbe girişimiyle ilgili bazı dış güçler de "şüpheli" görüldü.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi 4 Nisan'da yaptığı açıklamada, yürütülen soruşturma sonucunda Prens Hamza'nın dış güçlerle ülkenin güvenliğini hedef alan birtakım faaliyetlere karıştığının ortaya çıktığını söyledi.

Dış güçler söylemi Ürdünlü yetkililer tarafından birçok kez dile getirilse de açıkça isim belirtilmedi.

Bununla birlikte geçen ay sonuçlanan davada on beşer yıl hapse mahkum edilen iki sanıktan eski Kraliyet Divanı Başkanı Avadallah'ın Suudi Arabistan'la ilişkileri dikkatleri bu ülkeye çevirdi.

Suudi Arabistan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Avadallah, Ürdün'de Uluslararası Planlama ve İşbirliği Bakanlığı, Maliye Bakanlığı gibi üst düzey görevlerde bulunmuş, Kral 2. Abdullah'ın Suudi Arabistan özel elçisi olarak görev yaptıktan sonra Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın danışmanı olarak çalışmıştı.

Yargılama sürecinde ABD basınında da Suudi Arabistan'ın Avadallah'ın serbest bırakılması konusunda Ürdün'e baskı yapmaya çalıştığı yönünde haberler yer almıştı.

Ürdün Dışişleri Bakanı Safedi'nin dış güçlere işaret eden açıklamasının ardından başka bazı ülkeler gibi Suudi Arabistan da Amman'la dayanışma içinde olduğunu duyurdu. Gözlemcilere göre, Riyad bu dayanışma mesajıyla üzerindeki şüpheleri uzaklaştırmak istedi.

Aslında iki komşu ülke arasındaki stratejik ilişkilere rağmen son yıllarda önemli konulara bakış açılarında zaman zaman farklılık ve bir tür anlaşmazlık görülüyor.

Yine de bölgede bir ateş çemberinin ortasında bulunan Ürdün, istikrarını korumak ve onu çevreleyen krizlerin yansımalarının daha da kötüleşmesini önlemenin yanı sıra herhangi bir tarafla düşmanlık yaratmanın kendi çıkarına olmadığını biliyor.

- Her iki taraftan ılımlı açıklamalar

Darbe girişimi sonrası Ürdün Kralı 2. Abdullah, 4 Ağustos'ta resmi ziyaret kapsamında ülkede bulunan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan'ı başkent Amman'daki El-Hüseyniye Sarayı'nda kabul ederek, ülkesinin Suudi Arabistan ile ilişkisinin sağlam olduğunu, şüphe ve söylentilerle sarsılmayacağını ifade etti.

Bin Ferhan da Kral Abdullah'a Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini konu alan sözlü mesajını iletti.

Kral Abdullah, Ürdün kamuoyunda "fitne davası" olarak adlandırılan darbe girişimi dahil ülkesinin çeşitli zorluklarla yüzleşmesinde Riyad'ın gösterdiği destekleyici tutumdan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Riyad'ın tutumunun ve açık destek mesajlarının, Suudi Arabistan'ın ve yöneticilerinin Ürdün'e yönelik daimi destekleyici siyasetini yansıttığını belirten Kral Abdullah, "Ürdün ile Suudi Arabistan arasındaki güçlü ilişkiler, köklü ve sağlam; şüphe ve söylentilerle sarsılmaz." ifadesini kullandı.

Darbe girişimiyle ilgili dış bağlantılar bulunduğunu fark ettiklerini ancak dosyayla yerel bir mesele olarak ilgilendiklerini vurgulayan Kral Abdullah, Ürdün açısından başkalarına işaret etmenin kendilerine yardımcı olmayacağına inandığını, bölgede yeterince sıkıntı bulunduğunu ifade etti.

- Bölgesel ve uluslararası gelişmeler

Ürdün-Suudi Arabistan ilişkilerini ve son gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, iki ülkenin ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediklerini söyledi.

Ürdün Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden Prof. Muhammed el-Harişe, "Ürdün-Suud ilişkileri tarih boyunca her iki taraf için de stratejik oldu. Ancak son zamanlarda açıklanmayan dalgalanmalara ve gerilimlere tanık oluyor." dedi.

Birtakım örtüşen ve çakışan stratejik çıkarlar, pozisyonlarda gerilimler ve tutarsızlıklar nedeniyle iki ülke arasındaki etkileşimin bu şekilde devam edeceğini düşündüğünü dile getiren Harişe, son açıklamalar ve ziyaretlerin bir resmiyet içinde de olsa yakınlaşma ve uyumu işaret ettiğini aktardı.

Harişe, iki ülke arasındaki son yakınlaşmayı Kral Abdullah'ın geçen ay ABD'ye yaptığı ziyaret ile darbe girişimi sonrası iç karışıklığı giderme ve Ürdün'ün Irak ve Mısır ile bölgesel ittifak ağını arttırma çabalarına bağladı. Harişe, bu nedenlerin Ürdün'ü "şayet varsa" Suudi Arabistan'ın kendisine yönelik herhangi bir olumsuz rolünün üstesinden gelebilecek ölçüde rahat, gelişmiş ve kendinden emin bir konuma getirdiği değerlendirmesinde bulundu.

Ürdün'ün Suudi Arabistan'ın herhangi bir desteğini kaybetmek istemediğini ifade eden Harişe, Suudi Arabistan'daki Ürdünlü çalışanların katkısının, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle zorluklarla karşı karşıya kalan ülke ekonomisi için önemli olduğunu söyledi.

Harişe, Riyad'ın konumuna ilişkin ise, "Bölgedeki büyük değişiklikler, özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump ve eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ülkelerinde iktidarı kaybetmesi Suudi Arabistan'ın herhangi bir dostu korumada daha dikkatli olmasını gerektiriyor." yorumunu yaptı.

Harişe, sonuç olarak Suudi Arabistan'ın bölgesel politikaları gözden geçirdiğini ya da en azından Ürdün ile ilişkiler gibi bazı konularda dikkatli olduğunu ifade etti.

- "Kral Abdullah, dostane ilişkileri sürdürmek için darbe girişiminde Riyad'ın parmağı olduğunu reddetti"

Ürdün'deki Hüseyin bin Talal Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Hasan ed-Daca, Ürdün'ün darbe girişimiyle ilgili dış güçleri suçlamayı tercih ettiğini, ancak ilişkilerin kopmasına neden olmaması için isim açıklamadığını söyledi.

"Kral Abdullah, dostane ilişkileri sürdürmek için darbe girişiminde Riyad'ın parmağı olduğunu reddetti." diyen Daca, Kral Abdullah'ın ABD'ye yaptığı son ziyaretin, Suudi Arabistan'a bölgedeki siyasi ağırlığın Ürdün'e döndüğünü gösterdiğini dile getirdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı'nın Amman ziyaretini de ilişkileri güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdiğini kaydeden Daca, Bağdat'taki Ürdün-Irak-Mısır zirvesine işaret ederek, özellikle bölge değiştikçe ve yeni ittifaklar ortaya çıktıkça iki ülke ilişkilerinde bir atılım beklediğini aktardı.

- ABD ziyareti Ürdün'e güveni güçlendirdi

Haşimi Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Cemal eş-Şelebi ise Ürdün'ün denge ve esneklikle karakterize edilmiş bir dış politikaya sahip olduğuna dikkati çekti.

Ürdün'ün özellikle Kovid-19 yansımalarıyla şiddetlenen zor ekonomik koşullarda ikili ilişkileri bozmaya yönelik atacağı herhangi bir adımın çıkarına olmayacağını ifade eden Şelebi, Kral Abdullah'ın son ABD ziyareti ve orada üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmelerin "Ürdün'e olan güveni güçlendirdiğini" dile getirdi.

Şelebi, "Ne Ürdün ne de Suudi Arabistan gerilim istiyor. Çünkü iki ülke arasında yaşanacak herhangi bir olumsuzluk orta ve uzun vadede siyasi ve ekonomik çıkarlarla çelişir." ifadelerini kullandı.