Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Göktaş, TÜGVA seminerine katıldı
Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Göktaş, TÜGVA seminerine katıldı: "Batı'da İslamofobi vakalarındaki artış Türkiye'ye bakışı da olumsuz etkiliyor. Sosyal medya mecralarını aktif olarak kullanmalıyız"
Büyükelçi Göktaş, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından Avrupa'da yaşayan Türkiye kökenli gençler için düzenlenen "Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı" seminerinde değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden 70 gencin katılımıyla çevrim içi ortamda gerçekleşen buluşmada Büyükelçi Göktaş, "Sosyal medyanın dilini iyi öğrenmeye mecburuz. Medyada her mecranın kendine özgü bir üslubu var. Dijital çağda kamuoyunda etkili olmak istiyorsak, sosyal medya mecralarını da aktif olarak kullanmalıyız. Aktiflik, takip ve paylaşım seferberliğinden ibaret bir şey gibi anlaşılmamalıdır. İlgi çekecek iyi içerikler üretmeliyiz. Bunları da kullandığımız mecraların diline ve üslubuna uygun biçimde sunmayı başarmalıyız." dedi.
Sosyal medyada dezenformasyonla mücadele stratejisinin hedef kitlenin kimliğini ve zihniyetini esas alarak oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Göktaş, "Vermek istediğimiz mesajdan, muhatabımızın ne anlayacağına odaklanmamız gerekiyor. Bunu başarmanın yolu da muhataplarımızın düşünce yapısını, kültürel kodlarını ve paradigmalarını iyi öğrenmekten geçiyor." diye konuştu.
Göktaş, kültürel farkındalığın yurt dışında sağlıklı toplumsal ilişkiler açısından da hayati önem taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kamu diplomasisi, ilişki ağını genişletmek, kamuoyunu etkilemek, sabır gerektiren uzun vadeli işlerdir. Bunlar kriz anında bir sihirli değnek ile halledilebilecek işler değil. Avrupa’daki STK’lerimiz, oralardaki gençlerimiz, bulundukları ülkelerin kültürüne yabancı kalmamalıdırlar. O ülkelerin kültürel ve dini çevreleriyle de güçlü ilişkiler geliştirilmeli. Sağlıklı iletişimde, kültürel kodlar, farklılıklar mutlaka nazarı itibara alınır. Mesaj kime hangi üslupla iletilmeli? Söylemlerimizi belirlerken, yaşadığımız ülkenin, muhataplarımızın zihniyetini esas almak zorundayız Aksi halde iletişim kazaları kaçınılmazlaşır."
Göktaş, "Batı’da İslamofobi vakalarındaki artış Türkiye'ye bakışı da olumsuz etkiliyor. Faturayı başkalarına kesmek, onların bizi anlamalarını beklemek çare değil. Batı'ya kendimizi nasıl doğru anlatabiliriz? Bunun üzerine kafa yormalıyız. Orada yaşayan gençlerimizin tecrübe ve görüşlerine de kulak vermeliyiz." ifadelerini kullandı.
Batı dünyasında nüfuz sahibi isimler ve kuruluşlarla sağlıklı ilişkiler geliştirmenin hayati önem taşıdığına işaret eden Göktaş, "Ülkemizin ve kültürümüzün, bizzat Batılı isimlerin gönül rahatlığıyla savunabilecekleri bir ortam hazırlamalıyız. Bu ön yargılarla mücadelede daha iyi sonuç almamızın yanı sıra oradaki medyayı ve düşünce kuruluşlarını etkileme imkanımızı da artıracaktır." ifadelerini kullandı.
"Türkiye AB ile yeni bir sayfa açmak istiyor"
Vatikan Büyükelçisi Göktaş, Avrupa'da yaşayan Türkiye kökenli gençlerle buluşmasında, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilere de değindi.
Büyükelçi Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB süreciyle ilgili verdiği olumlu mesajları hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın verdiği mesaj son derece net: Türkiye AB ile yeni bir sayfa açmak istiyor. Reformlar Batı'da ülkemizin tekrar zemin kazanmasını da kolaylaştıracaktır. Dış politika, ekonomi ve hukukta reform sinyallerinin, kamuoyunda karşılığı da var. Atılacak fiili adımlar, Batı'da sadece karar vericiler değil kamuoyu üzerinde de olumlu etki yaratacaktır."
Türkiye'nin AB sürecinin tekrar canlanmasının mümkün olduğuna inandığını belirten Göktaş, "İlişkilerin tekrar ivme kazanması mümkün. AB’ye üyelik yolundaki performansımız, bizzat Avrupalılar tarafından 'sessiz devrim' diye nitelenmişti. Ama bazı ülkelerin bize sürekli engel çıkarması ve ülkemizin maruz bırakıldığı bazı olaylar hızımızı kesti. Süreç pekala tekrar canlanabilir. Yeter ki AB samimi olsun." diye konuştu.
Büyükelçi Göktaş, Avrupa ülkelerinde elde edilen tecrübelerin önemli bir kazanım olduğunu hatırlatarak, "Gençlerimiz artık daha donanımlılar. Bulundukları ülkelerin koşullarını ve zihniyetini çok iyi biliyorlar. O ülkelere yönelik iletişim stratejileri belirlenirken onların tecrübelerinden, görüşlerinden mutlaka istifade edilmeli." değerlendirmesinde bulundu.