STD, "Karayolları Trafik Kanunu düzenlemesini" değerlendirdi

Sigorta Tatbikatçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Altıngöz: "Hazırlanan Torba Yasa ile Karayolları Trafik Kanununda yapılmak istenen düzenleme, belirsizlikleri ortadan kaldırmak, zarar görenin tazminatının dava açılmadan bir an önce karşılanmasına yönelik bir düzenleme olmaktadır"

STD, "Karayolları Trafik Kanunu düzenlemesini" değerlendirdi
18 Mayıs 2021 - 19:25
Sigorta Tatbikatçıları Derneği (STD) Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Altıngöz, "Hazırlanan Torba Yasa ile Karayolları Trafik Kanununda yapılmak istenen düzenleme, belirsizlikleri ortadan kaldırmak, zarar görenin tazminatının dava açılmadan bir an önce karşılanmasına yönelik bir düzenleme olmaktadır." ifadelerini kullandı.

Altıngöz, yaptığı yazılı açıklamayla, son günlerde kamuoyunda tartışılan trafik sigortası düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TBMM gündemine gelmesi beklenen yasal düzenlemenin yeni bir konu olmadığının altını çizen Altıngöz, şu bilgileri verdi:

"Geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi, kendisine yapılan bir itiraza ilişkin yaptığı inceleme sonunda, Karayolları Trafik Kanunun bazı maddelerini, idarenin düzenleyici işlem yapma yetkisinin aşılması ve kanunla düzenlenmesi gereken meselelerin idarece düzenlendiğinden bahisle iptal etmiştir. Bu iptal özü itibariyle usulden bir iptal olup trafik (zorunlu mali sorumluluk) sigortası genel şartları iptal edilmemiş, bazı maddelerin kanunla düzenlenmesi gerekirken idarece düzenlendiğinden bahisle iptal edilmiştir. Şimdi yapılan bu uyarının yerine getirilmesi ve ilgili düzenlemenin yapılmasıdır.

Zorunlu Trafik Sigortası, kaza halinde kusurlu sigortalının ödemek zorunda olduğu zararın sigorta teminatı ile sınırlı olarak sigorta şirketi tarafından ödenmesini güvence altına alıyor. Sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğuna ilişkin olarak Anayasa Mahkemesince alınan iptal kararı sonrasında ödenecek tazminatların hesaplanmasına ilişkin çerçevenin bu kanun kapsamında düzenlenmesi, Anayasa Mahkemesi tarafından belirtilen aykırılık sorununu ortadan kaldıracaktır."


- "Konu Yargıtay içtihatları ile çözümlenmeye çalışıldı bu da bir çok yeni belirsizliğe yol açtı"


Altıngöz, bununla birlikte Danıştay tarafından genel şartların bazı maddelerine yürütmeyi durdurma kararları verilmesi nedeniyle, gerek zarar görenler gerek işletenler, gerekse de sigorta şirketleri açısından belirsizlik yaşanmakta olduğunu, bilhassa bedensel zarar tazminatlarına ilişkin hesaplama yöntemleri konusunda devam etmekte olan birçok davanın bulunduğunu, yargılama sürecinin devamı açısından da bir belirsizlik ve hukuki güvensizlik ortamı yaşandığını aktardı.

Fahri Altıngöz, açıklamasında şunlara dikkati çekti:

"Trafik kazasına bağlı, görece sorun yaşanmayan maddi hasarlar dışında ölüm veya yaralama sonucu uğranılan zararın önemli kısmı destekten yoksun kalma ve zorunlu bakıcı giderlerinden oluşmaktadır. Bu zararları ödeme görevi sosyal bir amaç güdülerek Zorunlu Trafik Sigortasına verilmiştir. Yani sigorta şirketi poliçe ile zararın önemli bir kısmından sorumlu olup manevi tazminat gibi zarar görenin diğer zararlarını sürücü ve araç sahibinden talep etme hakkını ise ortadan kaldırmamaktadır.

Zararın hesaplanma şeklinde hali hazırda kanunda bir düzenleme bulunmadığından konu Yargıtay içtihatları ile çözümlenmeye çalışılmış bu da bir çok yeni belirsizliğe yol açmıştır. Bu belirsizliği aracılar, hasar takipçileri fırsat bilerek tüm dosyaları yargıya taşımaya çalışıyor. Bu da maliyetleri daha da artırarak, vatandaşın tazminatını bir an önce almasını geciktiriyor, maliyetleri artırarak vatandaşın daha çok zarara uğramasına neden oluyor. Hazırlanan Torba Yasa ile Karayolları Trafik Kanununda yapılmak istenen düzenleme ile belirsizlikleri ortadan kaldırmak, zarar görenin tazminatının dava açılmadan bir an önce karşılanmasına yönelik bir düzenleme olmaktadır. Zarar görenin olası diğer zararlarının Türk Borçlar Kanunu kapsamında sürücü ve araç sahibinden talep etme hakkını ortadan kaldırmamaktadır.

Kaldı ki araç sahipleri ek prim ödeme kaydıyla İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesi kapsamında bu sorumluluklarını da her zaman sigorta ettirebilirler. Trafik kazasına sanki sigorta şirketi neden olmuş gibi yaklaşımda bulunmak, tüm zararların ödenmesini talep etmek, amaçlanan popülist yaklaşımın aksine kamunun bütününü ilgilendiren ana risklerin fiyatlanması yerine belirsiz tüm konuları dava konusu etmek isteyen aracıların amacına hizmet ederek poliçe fiyatlarının yükselmesine, 25 milyon sigortalı ve şoför esnafının yüksek maliyetle karşılaşırken kamu menfaatinin zarar görmesine neden olur."


- "Arzda yaşanan daralma, primlerin artışına sebep olmuştur"


İptal ve yürütmeyi durdurma nedeniyle tamamen bilimsel yöntemlerle uygulanan evrensel aktüeryal yöntemin şu an uygulanamaması nedeniyle sigorta şirketlerinin maliyetleri ve risklerinin olağanüstü arttığını bildiren Altıngöz, artmanın ötesinde öngörülemez hale geldiğini bildirdi.

Altıngöz, konuya ilişkin şunları kaydetti:

"Bu durum karşısında sigorta şirketlerinin zorunlu mali mesuliyet sigortalarına 2 katın üstünde zam yapmaları söz konusu olduğu gibi 2015-2017 yılları arasında yaşanan trafik poliçesi arz güvenliği sorununun gündeme gelmesi de olasıdır. Geçmişte bazı şirketler piyasadan çekilmiş ya da bu branştaki ruhsatını iade etmiş, bazı şirketlerde de tasfiyeye gidilmiştir. Bu sebeple arzda yaşanan daralma primlerin artışına sebep olmuştur.

Ülkemizde hali hazırda 5 milyon motorlu aracın sigortasız olduğunu düşünürsek bu durum bile yeni bir kaos ortamı yaratarak kamu sosyal faydasını tehlikeye atacaktır. Yasanın teklif edilen haliyle kabulü durumunda Anayasa Mahkemesinin bu yöndeki boşluğun giderilmesi talebinin karşılanarak tamamen bilimsel yöntem olan aktüeryal yöntemlerle tazminatlar hesaplanmaya devam edilecek olup, yargıdaki ikilik ve belirsizlik ortadan kalkacak, usuldeki bir aksaklığa işaret eden teknik bir konu sonuçlanacaktır."

Altıngöz, yasal düzenleme ile tarafların hak ve borçlarını belirginleştirmenin öncelikle zarar görenlerin menfaatine olacağını belirterek, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası poliçe bedellerinin olağandışı artışının engellenerek, sigorta poliçesine ulaşımı ve uygun fiyat istikrarını sürdürmeye ve korumaya yönelik mevcut durumun tamir edilmesinin sağlanacağını aktardı.