Sağlık Bakanı Koca, Türkiye'nin Kovid-19'la 1 yıllık mücadele sürecini değerlendirdi: (1)

"Kovid 19, son 100 yıl içinde tüm dünyanın aynı anda savaştığı, vaka ve kayıp sayıları bu denli yüksek ilk salgın" "Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır bir baskı olmaktan çıkacak" "Türkiye, büyük yarışın olduğu aşı tedarikinde en hızlı davranan ülkelerden biri. Çin'deki üretici ile 50 milyon aşı anlaşmasını kasımda yaptık" "Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız" "(Kovid 19'la mücadele) Kuvvetle umut ediyorum, dünya ölçeğinde verilen bu savaşta, başarı gösterilen ilk cephelerden biri bu cephe, bu ülke olacak" "Görünen o ki koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020 yılına çöken kabus, 2021'de aynı şekilde devam etmeyecek" "Size, maskeleri tanımadığımız, yakın durmanın yakınlık ifadesi olduğu günlerimize geri dönmeyi tam olarak vaat edemem ama oraya doğru yürüdüğümüzü görüyoruz"

Sağlık Bakanı Koca, Türkiye'nin Kovid-19'la 1 yıllık mücadele sürecini değerlendirdi: (1)
11 Mart 2021 - 18:50
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının, son 100 yıl içinde tüm dünyanın aynı anda savaştığı, vaka ve kayıp sayıları bu denli yüksek ilk salgın olduğunu belirterek nüfusun 50 milyonluk kısmının sonbahardan önce aşılanması halinde salgının bir baskı olmaktan çıkacağını kaydetti.

Koca, Sağlık Bakanlığı Yerleşkesi'nde, 11 Mart 2020'de Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının tespitinden sonraki 1 yıllık sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

İlk vakanın açıklandığı günün üzerinden tam 1 yıl geçtiğini anımsatan Koca, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) küresel salgın ilanının da bundan bir yıl önce yine bugün yapıldığını hatırlattı.

Koca, 10 Mart'ı 11 Mart'a bağlayan gece vatandaşların huzuruna çıktığını hatırlatarak "Zaman kazanmış olsak da virüsün ülkemize girişinin kaçınılmaz olduğunu, durumu sağduyu içinde karşılamak gerektiğini, hazırlıklı olduğumuzu ifade etmiştim. Kovid-19, son 100 yıl içinde tüm dünyanın aynı anda savaştığı, vaka ve kayıp sayıları bu denli yüksek ilk salgın. Geride kalan zamanda baktığımızda, salgını ortak düşmanın virüs olduğu küresel bir savaşa benzetmek mümkündür." diye konuştu.

- "Bilim, virüse karşı üstünlük elde etti"

Bu zaman zarfında sadece can kaybı yaşanmadığını ifade eden Koca, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Tıpkı savaşlardaki gibi yaşama düzenimiz alt üst oldu, iş hayatı evlere taşındı, pek çok ülkede büyük toplumsal huzursuzluklar, yoksulluk, işsizlik baş gösterdi. Maske takmadan dışarıya adım atılmayan, insanların, değil tokalaşmak, birbirine yakın durmaktan bile kaçındığı dünyayı biz olsa olsa filmlerde düşünebilirdik. Tam 1 yıldır ister istemez alıştığımız bu dünyada yaşıyoruz. Eskiden hastanelerde gördüğümüz maske ile kendi kendimizin doktoru olduğumuzu biliyoruz."

Salgının, 1 Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentinde başladığını hatırlatan Koca, ilk haftalarda virüs hakkında çok az şey bilindiğini, bugün ise uğradığı en son mutasyonlara kadar her konuda bilgi sahibi olunduğunu dile getirdi. Koca, "Beklediğimiz gibi, bilim virüse karşı üstünlük elde etti. Aşı çalışmalarıyla atılan adımlar uygarlığın yüz akı oldu." dedi.

- "Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak"

Aşı konusuna değinen Koca, dünyada kullanımda olan 7 ayrı Kovid-19 aşısı olduğunu belirtti.

Koca, büyük bir yarış bulunan aşı tedarikinde Türkiye'nin en hızlı davranan ülkelerden biri olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

"Çin'deki üreticiyle 50 milyon dozluk aşı anlaşmasını kasım ayında yaptık. Siparişin ilk kısmını aralık sonunda teslim aldık. Toplam 130 milyon doz aşı için iki ayrı aşı üreticisiyle anlaştık. Ayrıca başından beri bunun dışında 3 ayrı aşı üreticisiyle de görüşüyoruz. Bugün itibarıyla uygulanan aşı 10 milyon dozdan fazladır. Yerli aşılarımızla ilgili aşıları da sizlere düzenli olarak bildirdim. Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız.

Araştırmalar, bilim insanlarımızın seçtiği SinoVac aşısının her 100 kişiden 80'inden fazlasında etkili olduğunu, aşının beklenen koruyuculuğu gösterdiğini ortaya koydu. Aşısı yapılan ama hastalığa yakalanan az sayıda kişi ise Kovid-19'u hafif geçirmekte, genel olarak hastanede tedaviyi gerektirecek şikayetlere rastlanmamaktadır. Görünen o ki koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020 yılına çöken kabus, 2021'de aynı şekilde devam etmeyecek. Çok geçmeden salgın, şimdiki gücünü kaybedecek. Daha ileride kim bilir belki de 'Üzerinize afiyet' sözü eşlik edecek, korku unutulup gidecek."

- "Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalıyız"

Bakan Koca, salgının, tam 1 yıl süren saygıya layık sabrı daha uzun bir süre zorlamayacağının bilinmesini istediğini söyledi.

"Bu özveri ve özlem dolu günleriniz, hastalığa yakalanma, yakınlarınızı kaybetme endişeniz yerini hayatınızı yeniden düzenlemenin mutluluğuna bırakacak." diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Size, maskeleri tanımadığımız, yakın durmanın yakınlık ifadesi olduğu günlerimize geri dönmeyi tam olarak vaat edemem ama oraya doğru yürüdüğümüzü görüyoruz. Bilimin hedefi de insanlığın beklentisi de bu.

Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır bir baskı olmaktan çıkacak. Vaka sayıları, kayıplar şimdikiyle kıyas edilemeyecek kadar azalacak, virüsün yayılım hızı düşecek. Kuvvetle umut ediyorum, dünya ölçeğinde verilen bu savaşta, başarı gösterilen ilk cephelerden biri, bu cephe, bu ülke olacak. Bunun ihmale gelme şartları var. Aşı tamamlanıncaya dek elimizdeki tek silah, tedbirdir. Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalıyız. Sosyal mesafe ile kişisel sınırlarımızı korumaya almalıyız. 1 yıl boyunca bu sözlerin çok tekrarlandığını söyleyenler çıkabilir. Haklılar. Bu kardeşlerimin duygularını iyi anlıyor, onlara sayısız insanın hastalığa basit ihmaller sonucu yakalandığını hatırlatmak istiyorum."

Koca, tedbirlere uyabilmek için büyük çaba sarf edildiğini vurgulayarak, "Evden adım atar atmaz dikkat kesilmek, küçücük ofislerde, asansörlerde, dolmuşta riskten uzak durmaya çalışmak sıradan zorluklar değil. Ağır hastaların neler yaşadığını bilmek, turkuaz tablodaki vefat sayılarını gün gün takip etmek ve zamanla bunlara birer sayıymış gibi yabancılaştığını dehşetle fark etmek, can yakıcı şeylerdir." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)