Cumhurbaşkanı Erdoğan, Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk'un Hizmete Giriş Töreni'nde konuştu: (2)

"Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız" "Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık milli ve yerlisine sahibiz. MİLGEM Projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimiz de yerli ve milli dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak" "Önümüzdeki 2 yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF 2000'in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA'larla hava operasyonları yapabileceğimiz, deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak amfibi gemimiz Anadolu'yu bu süreçte hizmete alıyoruz" "Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, işinin ehli, üretken, samimi tüm girişimcilerimizin ve firmalarımızın yanındayız"

14 Ocak 2022 - 16:30
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin tersanelerinde kendi ihtiyaçları yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapıldığını belirterek, "Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Denizcilik Tersanesi'nde, Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk'un Hizmete Giriş Töreni'ndeki konuşmasında, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin gerektiği gibi korunabilmesinin ancak mavi vatanın en iyi şekilde savunulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi.

Mavi vatanın güvenliği için donanmayı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, milli savaş, amfibi, sismik araştırma, Sahil Güvenlik, lojistik gemileri ve botları üretebildiklerini söyledi. Bu projelerde yüzde 70'e varan yerlilik oranına ulaştıklarını vurgulayan Erdoğan, şimdi de insansız hava araçlarında edindikleri tecrübeyle silahlı insansız deniz araçları ürettiklerini, bunların "sürü" şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde de çalıştıklarını anlattı.

Envanterde bulunan birçok deniz aracının günün şartlarına uygun şekilde son teknolojiler eklenerek modernize edildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatılıyor. Geçtiğimiz yıl yine bugünlerde ambargolar sebebiyle dışardan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek ürettiğimiz İ sınıfı fırkateynlerimizin ilki olan İstanbul'u denize indirmiştik. Bugün hizmete sunacağımız ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk da milli mühendislik kabiliyetleriyle inşa edildi. Sadece bu gemimizin inşası yüklenici firmamız STM'nin öncülüğünde ASELSAN, HAVELSAN, ANEL, İŞBİR, YALTES gibi, sektörlerinin lideri kuruluşların başını çektiği 194 yerli firmamızın katkısıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz hali hazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. Üstelik bu neticeyi yabancı muadillerinden çok daha üstün özellikler ve uygun maliyetlerle elde ettik. Bu başarıda bakanlıklarımızın ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın yanı sıra Genelkurmayımızın, Deniz Kuvvetlerimizin, askeri ve özel tersanelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektör firmalarımızın, KOBİ'lerimizin çok önemli payı vardır. Ülkemize bu gururu yaşattıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

- "Bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklanıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız." diyerek, başarılarından dolayı sektör mensuplarını tebrik etti.

Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklandıklarına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık milli ve yerlisine sahibiz. MİLGEM Projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimizde yerli ve milli dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak. Atmaca gemisavar füzemiz, Gökdeniz yakın hava savunma sistemimiz, ÇAFRAD, Akrep, Cenk-S gibi radarlarımız, ADVENT ve MÜREN savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah, sensör ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp, üretiyoruz. Önümüzdeki 2 yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF-2000'in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA'larla hava operasyonları yapabileceğimiz, deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak amfibi gemimiz Anadolu'yu bu süreçte hizmete alıyoruz.

Yeni tip denizaltılarımızla, denizde ikmal ve muharebe destek gemimizle denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız. MİLGEM istif sınıfı fırkateynlerin 6, 7 ve 8. gemileri için de ihaleye çıktık. Burada da üç savaş gemimizi aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz. İHA ve SİHA'ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara, hava, deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği sistemler tasarlıyoruz. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli, milli silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştirip ihraç edeceğiz. Ayrıca yerli ve milli imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz, hava gücümüzle bu alanda dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye'dir. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, işinin ehli, üretken, samimi tüm girişimcilerimizin ve firmalarımızın yanındayız."

- "Bu gemimiz sayesinde denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum"

Erdoğan, 95. kuruluş yıl dönümünü geride bırakan Milli İstihbarat Teşkilatının terörle mücadele ve dış istihbarat konularında yaptığı hizmetlerle milli güvenliğe önemli katkılar sunduğunu belirterek, "Sahadan temin ettiği taktik istihbarat ve yürüttüğü operasyonlarla oyunun seyrini ülkemiz lehine değiştiren, başarılara imza atan teşkilatımız, siber güvenlikten yapay zekaya kadar her alanda kapasitesini güçlendiriyor. Hizmete alacağımız istihbarat gemimiz, teşkilatımız için yeni ve önemli bir imkandır. Dünyada pek az istihbarat teşkilatının sahip olduğu en modern donanımlara sahip bu gemimiz sayesinde kara ve havada olduğu gibi denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum." diye konuştu.

Teşkilatın bir sonraki hedefinin uydu istihbaratı yoluyla uzaydaki yerini alarak tüm bu unsurları en etkin şekilde kullanmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Yeniliklere hızla adapte olan, birikimini ilgili tüm kurumlarımızla paylaşan teşkilatımızın çoğu görülmeyen, bilinmeyen, gün yüzüne çıkmayan başarılarıyla gurur duyuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de teşkilatımızı her alanda destekleyerek büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolundaki mücadelemize daha fazla katkı vermesini sağlayacağız. Teşkilatımıza kazandırdığımız Ufuk gemimizin hizmete girmesinde emeği ve katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz'e gemi teslim belgesini verdi.

İsmail Demir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir tablo hediye etti.

(Bitti)