Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı: (5)

"Dün akşam Bakanımla görüştük, inşallah yüz yüze eğitimi başlatacağız ve yavrularımız da öğretmenleriyle yüz yüze çalışmaya başlayacaklar" "Milletimin karşısında 3 doz aşısını olmuş bir Cumhurbaşkanı olarak bulunuyorum. Bir sıkıntı olsaydı herhalde kendimizi böyle bir riske sokmazdık" "İlmi ve akli hiçbir gerekçeye dayanmadan aşı karşıtlığı kampanyası yürütülmesini doğru bulmuyorum"

19 Ağustos 2021 - 00:45
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün akşam Bakanımla görüştük, inşallah yüz yüze eğitimi başlatacağız ve yavrularımız da öğretmenleriyle yüz yüze çalışmaya başlayacaklar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen Kanal 7, Ülke TV, 24 TV, TVNET ve TV 360 ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erdoğan, "Kovid'le mücadele çerçevesinde istediğimiz noktada mıyız?" sorusu üzerine, Türkiye'nin salgın sürecini hem sağlık hem kamu güvenliği hem de ekonomik bakımdan en iyi yöneten ülkelerin başında geldiğini söyledi.

En başından beri maske, solunum cihazı, hastanedeki tedaviler ve yoğun bakım konularında Türkiye'nin kriz derecesinde bir sıkıntıyla karşılaşmadığını belirten Erdoğan, "Pek çok ülkede insanlar aksayan hizmetlere isyan ederken ülkemizde kayda değer hemen hiçbir sorun yaşanmadı. Salgına karşı en büyük ve hatta tek korunma yöntemi olan aşılamada dünyada oldukça bir defa biz önlerde yer alıyoruz. Toplam aşı sayısında 86 milyonu geride bırakarak nüfusumuzun üzerinde bir rakama ulaştık. Tabi bizim özellikle şehir hastanelerimiz çok çok ciddi bir işlev icra ettiler. Yani ilk doz aşıda 45 milyonu, ikinci doz aşıda 34 milyonu, üçüncü doz aşıda 7 milyonu geçtik. Bu sayede, bir ara yükselme seyrinde olan vaka sayımız yeniden 18 binli rakamlara geriledi. İnşallah en kısa sürede bu rakamı çok daha aşağı çekeceğiz." diye konuştu.

"Bir taraftan da bütün dünyada ama Türkiye'de de aşıya karşı bir muhalefet var. Ciddi bir aşı karşıtlığı var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Milletimin karşısında 3 doz aşısını olmuş bir Cumhurbaşkanı olarak bulunuyorum. Bir sıkıntı olsaydı herhalde kendimizi böyle bir riske sokmazdık." dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aşı tedarikinin dünyada zor olduğu bir dönemde dahi Türkiye olarak erkenden yaptığımız bağlantılarla süreci başlatmıştık. Benim buradaki tezim gönüllülük esasıdır. Yani aşı olmak isteyenler gönüllülük esasına göre aşı olmalıdır. Yani cebren, zorlamayla böyle bir şeyi doğru bulmuyorum. En yüksek risk gruplarından başlayarak kademe kademe aşılama yaşını genel uygulamada 15'e, kronik hastalarda ise 12'ye kadar biliyorsunuz indirdik. Bugün hastanelere başvuranların, hastanelerde yatanların, özellikle yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi verenlerin neredeyse tamamına yakınının aşı yaptırmayanlardan oluştuğunu görüyoruz. Aşı olduğu halde hastalananların sayısı çok istisnai seviyede. Bu gerçekleri de görmemiz lazım. Önümüzde böyle net bir tablo olduğu halde ilmi ve akli hiçbir gerekçeye dayanmadan aşı karşıtlığı kampanyası yürütülmesini doğru bulmuyorum. Elbette aşı olmamak kişilerin kendi tercihidir ama tercihin başka insanların hayatlarını riske atacak şekilde ortaya konmasına rıza gösteremeyiz. Onun için de gönüllülük esası diyorum şart olmalı."

- "İsteyen aşısını olur, isteyen olmaz"

"Anladığım kadarıyla aşı konusunda gönüllük esası olsun diyorsunuz, herhangi bir zorunluluktan yana değilsiniz ama sizin de söylediğiniz gibi aşı olanlar da olmayanlardan muzdarip onlarla aynı ortamda bulunmaktan dolayı." sözleri üzerine Erdoğan, "Öyle ne bir hakkı var ne bir yetkisi var. Yani muzdarip olmak, olmamak. O senin karın değil, senin işin de değil. Yani ister olur ister olmaz. Bu konuda da zorlamaya gerek yok. Her şeyi zaten bu işin bilimsel yanı itibarıyla doktorlarımız, bilim kurulu vesaire onlar anlattılar, anlatıyorlar. Öyleyse bırakalım da bu işin ehli olan kimse onlardan dinleyelim ve cebren böyle bir yola tevessül edilemez. Ben yine söylüyorum ben 3 kez aşı olmuş birisiyim. Gönüllülük esası burada şart olmalıdır. Ona göre de isteyen aşısını olur, isteyen olmaz ve bu şekilde de temenni ediyorum ki en kısa zamanda bu badireyi de inşallah atlatmış oluruz." ifadelerini kullandı.

- "Temennimiz odur ki TÜRKOVAC en kısa zamanda elimizde olsun"

"Bir projenin bitiş süresi geldiğinde o projeyi yapanlarla pazarlık yapıyorsunuz. 'Şu kadar erkene çek, şu kadar gün önce bitir.' diyorsunuz ve bir çoğu zamanından önce bitiyor. Aşı olmayanların bir kısmı 'Ben Türk aşısını bekliyorum.' diyor. Bu süreçle ilgili bir hızlandırma ya da bu konu ile ilgili olarak bir an evvel Türk aşısının da gündeme gelmesi söz konusu olacak mı?" sorusunu Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"Murat Bey bu inşaat yapmaya benzemez. Bu farklı bir şey. Yani şimdi inşaatta böyle bir şeyi matematik iki kere iki dört diyebilirsin ama yani aşıyla ilgili çalışmaların şu anda başında olanlar hocalarımız vesaire onlar bize kalkıp da böyle bir matematik esasına dayalı bir tarih veremiyorlar ancak tahmini olarak yıl sonuna kadar en geç bunu bitireceğiz diyorlar. İnşallah kendi aşımızı en kısa zamanda bitireceğiz diyen hocalarımız da var ve bu konudaki dışa bağımlılığımızı da inşallah azaltmayı hedefliyoruz diye bu müjdeyi bize bu şekilde hep söylediler. Temennimiz odur ki TÜRKOVAC en kısa zamanda elimizde olsun."

- "Yüz yüze eğitimi başlatacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüz yüze eğitim olabilecek mi yeni eğitim-öğretim döneminde? sorusunu ise "İnşallah olacak. Dün akşam da Bakanımla bu konuyu görüştük. İnşallah yüz yüze eğitimi başlatacağız ve yavrularımız da öğretmenleriyle yüz yüze inşallah çalışmaya başlayacaklar." şeklinde yanıtladı.

Ziya Selçuk'un Milli Eğitim Bakanlığı görevinden af talebini yerinde bulduklarını ve yerine Milli Eğitim camiasını tanıyan Mahmut Özer'i göreve getirdiklerini anımsatan Erdoğan, Bakan Özer ile çalışmaları sürdürdüklerini belirtti.

-"Paralimpikte de daha başarılı olacağımıza inanıyorum"

Tokyo Olimpiyatları'na ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, özellikle kadın sporcuların performansıyla ilklerin öne çıkmasının kendilerini sevindirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Yani hele hele yani neredeyse 2 altına gidiyorduk boksta yani burada Busenazların 1 altın 1 gümüşte, orada bir haksızlığa da maalesef kurban gitti. Ben inanıyorum ki iki altını almış olsaydık boksta, o tabii çok daha farklı bir şey olacaktı. Bizim yani olimpiyatlardaki derecemizi biraz daha artıracaktı. 2 altın 2 de gümüş oldu ve 9 da bronz almak üzere şu ana kadar biz olimpiyatlarda böyle bir performansı yakalamış olduk. Doğrusu ben paralimpikte de daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Arkadaşlarımızın da bu noktadaki kararlılığını böyle gördüm. Bundan önceki olimpiyatlara göre bu defa daha başarılı bir şekilde dönecekler, bunu görüyorum."

(Sürecek)