Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz Cam ve Billur Müzesi Açılış Töreni'nde konuştu: (2)

"Diğer hususlarla birlikte kültür sanatta da sadece kopya çeken, taklit eden durumunda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık. Bilhassa tek parti döneminde kültürel alanda tamamen taklitçi, tamamen baskıcı, ülkenin ve milletin değerleriyle kavgalı bir zihniyetin esiri olduk" "Kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, kendinizi gecekonduların, çirkin betonarme binaların arasında bulursunuz" "Yatay mimariyi yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyoruz" "Aile ile temeli güçlendirilmemiş, eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, nobranlıktır, bataklıktır"

09 Nisan 2021 - 18:10
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diğer hususlarla birlikte kültür sanatta da sadece kopya çeken, taklit eden durumunda kalarak özgürlükten uzaklaşıldığını belirterek, "Bilhassa tek parti döneminde kültürel alanda tamamen taklitçi, tamamen baskıcı, ülkenin ve milletin değerleriyle kavgalı bir zihniyetin esiri olduk." dedi.

Erdoğan, Milli Saraylar Başkanlığı'na bağlı Beykoz Cam ve Billur Müzesi Açılış Töreni'ndeki konuşmasında, artık pek çok şehirde sadece kamunun değil özel sektörün ve kişilerin de projelerini aynı anlayışla yürüttüklerini söyledi.

Yatay mimariyi de yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceklerine inandığını dile getiren Erdoğan, yaşanılan coğrafyada 200 yıllık Selçuklu, ardından 600 yıllık Osmanlı ve bir asra yaklaşan Cumhuriyet tecrübeleriyle yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahip olunduğunu kaydetti.

Erdoğan, medeniyet müktesebatının ise çok daha eski ve çok daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını dile getirerek, bugün de Orta Asya'dan Avrupa'nın içlerine kadar her yerde ecdadın bıraktığı kültür izlerine rastlandığını aktardı.

Yaşanılan coğrafyanın ise insanlığın en kadim yerlerinin başında gelmesi hasebiyle kendi içinde çok daha büyük bir zenginliği barındırdığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sahip olduğumuz bu büyük tarih, kültür ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkamadığımız ise acı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. İşte bu sebeple sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her alanda kökü mazide olan ati anlayışıyla hareket ediyoruz. Elbette kültür, sanat, ilim dediğimiz hususlar bir anda üretilemediği gibi bir anda da ortadan kaybolmuyor. Bununla birlikte sağlam siyasi, ekonomik, askeri güce sahip olamayan toplumların kültürlerini, sanatlarını, ilimlerini yaşatmakta da zorluk çektiklerini biliyoruz. Kültür ve sanat eserlerinin her biri diğerini de besleyen, diğerini de ayakta tutan unsurlar olduğu için gerileme başlayınca hiçbir alan bunun dışında kalamıyor. Türkiye ve Türk milleti olarak böyle bir felaketi kısmen de olsa yaşadık. Son asırlarda arka arkaya maruz kaldığımız çöküntüler bizi beka mücadelesine öylesine yoğunlaştırdı ki diğer konulara yeteri kadar vakit ve enerji ayıramadık. Son devletimizi de işte bu hercümerç içerisinde kurduk."

- "Taklit eden durumunda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüz dünyasında toplumlar ve kültürler arasında etkileşimin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, "Ancak biz diğer hususlarla birlikte kültür sanatta da sadece kopya çeken, taklit eden durumunda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık. Bilhassa tek parti döneminde kültürel alanda tamamen taklitçi, tamamen baskıcı, ülkenin ve milletin değerleriyle kavgalı bir zihniyetin esiri olduk. Hiç şüphesiz son yıllarda gayet güzel, önemli, takdire şayan kültür sanat ürünleri ortaya konulmuş, ilmi faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Mesele bunların sınırlı bir alanda kalmış olmasıdır. Kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, kendinizi gecekonduların, çirkin betonarme binaların arasında bulursunuz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Beykoz'da Türk Alman Üniversitesi'nin kurulduğunu anımsatarak, böylece dün, bugün ve yarını tüm dünyayla bütünleştirerek devam ettirmek istediklerini anlattı.

Kendi edebiyatınızı, kendi müziğinizi üretemezseniz küresel dalgaların içinde kaybolup gidileceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye tüm bu felaketleri yaşamış bir ülkedir. Bir süredir dile getirdiğimiz aile, eğitim ve kültür merkezli bir anlayışla medeniyet nöbetini devralma hedefimizin gerisinde bu tespit yatıyor. Aile ile temeli güçlendirilmemiş, eğitimle kalıcı hale getirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş bir kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizliktir, sevgisizliktir, nobranlıktır, bataklıktır. İrfan ve hikmetle yoğurarak hayata geçireceğimiz atılımlarla ülkemizi bu tehdidin yörüngesinden çıkartmakta kararlıyız."

Erdoğan, müzenin ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunarak, eserin restore edilerek insanlığa kazandırılmasında emeği geçenlere tebrik etti.