CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Adana'da gençlerle buluştu:

"KYK borçlarının faizlerini sileceğiz. Kişi işe girdikten ve sigorta primi yatmaya başladıktan sonra makul taksitlerle alacağız" "Oy vereceğiniz kişiyi özgürce eleştiremiyorsanız, böyle bir engel varsa sakın oy vermeyin. Özgürce eleştirebilmelisiniz. Biz sanatçı değiliz, bizim alkışa değil, sağlıklı tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var"

23 Aralık 2021 - 18:05
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) borçlarının faizlerini sileceklerini belirterek, "Kişi işe girdikten ve sigorta primi yatmaya başladıktan sonra makul taksitlerle alacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gençlerle bir araya geldi.

Gençlerden umutsuzluğa kapılmamasını isteyen Kılıçdaroğlu, umutsuzluğun morallerini bozacağını ve gelecek planlarını altüst edeceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, 6 milyon 30 bin gencin gelecek seçimde ilk kez sandığa gidip oy kullanacağını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Siz dünya siyaset tarihine önemli bir miras bırakacaksınız haberiniz yok. Otoriter bir rejimi demokratik yollarla değiştirmiş olacaksınız. Bu olağanüstü bir başarı ve bütün dünyada siyaset tarihçileri bunu konuşacak, kitaplarında bunu yazacak. Türkiye'de böyle oldu diye söyleyecekler. Kararlı olmanız lazım. Umutsuzluk var, eksikler var, yaşam tarzlarınıza müdahale var, özgürlüğünüze müdahale var biliyorum ama zorluklar sizin kararlılığınızı güçlendirmeli, kamçılamalı. Zorluklar karşısında pes etmemelisiniz."

Partilerinin yüzde 20'sinin gençlerden oluştuğunu aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Mecliste de gençlerimiz var. En genç belediye başkanı bizde. Hatta parlamentoya kanun teklifi verdik, kadın erkek eşit sayıda parlamentoya katılsın, yüzde 50-50 olsun diye. 306 kadın örgütüyle konuştuk, ortak görüşünü aldık. Ortak görüş üzerine kanun teklifi verdik. AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Gidip de buna rağmen kadınlar AK Parti'ye ya da MHP'ye oy verirse, cinsiyet eşitliğini istemiyor demektir. Biz istiyoruz ama onlar istemiyor demektir. 306 kadın örgütünün içinde her partiden kadın arkadaşlarımız vardı. Teklif parlamentoda görüşüldüğünde 306 kadın örgütüne haber verdik. 'Şu saatte kanun teklifi görüşülecek, bakın kim evet kim hayır diyor. Hayır diyenlere oy vermeyin' dedik. Onlar, gerçekten siyasette yer almak istiyorlarsa kendi haklarını aramalılar. Bir milletvekili geldiği zaman, 'Kadınların mecliste yüzde 50 olması için kanun teklifi verildi, niye hayır verdiniz, hem hayır verdiniz hem de oy istiyorsunuz, size oy vermiyorum' demesi lazım. 'Hak vermiyorum ama yine oy vereceğim' derseniz bu iş düzelmez. Başarı, kitlesel ilkeye bağlı harekette yatıyor. Aynı pozisyonda olan kişiler, aynı amaç için ortak mücadele edecekler ki başarılı olsun. İşte o zaman sonuç alınır."

- "Bütün komşularımızla barış içinde yaşamalıyız"

Kılıçdaroğlu, gençlerin bugünün ve geleceğin Türkiye'sinde söz sahibi olacağını, konuşacağını, düşüncelerini ifade edeceğini dile getirdi.

Dış politikanın temel ilkesinin "yurtta barış dünyada barış" olduğunu vurgulayan Kıılçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bütün komşularımızla barış içinde yaşamalıyız. Dış politikada uluslararası kuruluşlar var, AB, NATO, Avrupa Parlamentosu gibi. Bu kurumlarla da son derece sıcak samimi ilişkiler kurmalıyız, ilişkilerimizi büyütmeliyiz. Bir kere dış politikanın milli olması lazım. Bir partinin dış politikası olmaz, bütün partilerin ortak dış politikası olur. İçeride kavga edebiliriz ama dış politikanın milli olması, ülke çıkarlarının üzerine oturtulması lazım. Yoksa sorun olur. Eskiden devletin şöyle bir geleneği vardı, Dışişleri ve Gümrük Bakanlığı müsteşarları, belli aralıklarla gelir ana muhalefet partisi genel başkanlarına bilgi verirlerdi. Ülkenin çıkarları üzerine inşa edilen dış politikayı muhalefet ve iktidarın beraber götürmesi gerektiği bir düşünce vardı. Bu yok oldu. İnşallah yeniden yapacağız. Dış politikayı barış üzerine inşa edeceğiz. Yanlış dış politika nedeniyle ekonomik açıdan da önemli kayıplar var bu kayıpları da gidereceğiz."

- "Aile Destekleri Sigortasını getireceğiz"

Kılıçdaroğlu, Uluslararası Çalışma Örgütünün kabul ettiği 9 sigorta dalının bulunduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bunu 1971 yılında kabul etmişiz. Demişiz ki '9 sigorta dalını uygulayacağız'. Yaşlılık, emeklilik, iş kazası, meslek hastalığı, sağlık sigortası, analık sigortası bunlar çıktı. 9'uncu sigorta Aile Destek Sigortası ise çıkmadı. Niçin çıkmıyor? Çünkü 'Ben sana ekmek vereceğim sen bana oy ver. Ben sana makarna vereceğim sen bana oy ver'. İnsan onuru zedeleniyor. Hani sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti. Aile Destekleri Sigortasının özü şu, bir ailenin asgari gelir güvencesinin devlet tarafından güvence altına alınması demektir. Para, banka hesabına yatar, adam gider parasını çeker, kendi geçimini sağlar. Aile Destekleri Sigortasını getireceğiz, biz bunun sözünü verdik."

Kılıçdaroğlu, "KYK borçlarının faizlerini sileceğiz. Kişi işe girdikten ve sigorta primi yatmaya başladıktan sonra makul taksitlerle alacağız. 'Sen okulu bitirdin, hadi gel borcunu öde. Ödeyemiyorsan babanın bankadaki hesabına haciz koyalım.'; bunları kaldıracağız." ifadelerini kullandı.

- "Bizim alkışa değil, sağlıklı tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var"

Gençlerden özgürce eleştiremedikleri kişiye oy vermemesini isteyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Oy vereceğiniz kişiyi özgürce eleştiremiyorsanız, böyle bir engel varsa sakın oy vermeyin. Özgürce eleştirebilmelisiniz. Biz sanatçı değiliz, bizim alkışa değil, sağlıklı tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var. Biz özgür medyayı o yüzden istiyoruz çünkü benim göremediğimi gazeteci görür, siz görürsünüz. Benim duyamadığımı siz duyarsınız. Atacağınız bir tweet çok değerlidir. 'Şurada bir haksızlık var' dersiniz ve hemen müdahale edilir, bu kadar basit ama 'Vay efendim beni niye eleştirdin?' diye kapıya sabahın köründe polis gelip kapıyı kırıp içeri girip 'Niye bunu yaptın?' derse bu demokrasi değildir. Eleştireceksiniz. Bir kişi eleştiriye tahammül ediyorsa o demokrattır, tahammül edemiyorsa demokrasiyle falan alakası yoktur."