Cezayir'deki genel seçimde çok parçalı bir parlamento ve rejim partilerinin gerilemesi bekleniyor

ORSAM Araştırmacısı Cezayirli Dr. Abdunnur Tumi: "Ülke siyasetinde yeni aktörler yükselecek. İslamcılar, bağımsızlardan oluşan yeni nesil bir siyasi sınıf öne çıkacak, bu sırada rejim yanlısı partiler güç kaybedecek" Cezayirli siyasi araştırmacı Zeynelabidin Gıbulli: "Parlamentodan bir çoğunluk çıkmayacak. Çok parçalı bir parlamentoya tanık olacağız. Milliyetçiler, İslamcılar, rejimle çıkar ilişkili oluşumlar ve bağımsızlar yer alacak. Seçimlerden daha ilgi çekici kısım, sonrasında oluşacak koalisyon ve hükümet"

11 Haziran 2021 - 13:45
ENES CANLI - Uzmanlara göre Cezayir'de yarın yapılacak erken genel seçimde, çok parçalı bir parlamento yapısının ortaya çıkması, bağımsızlar ve İslami eğilimli partilerin yükselmesi, rejim yanlısı partilerin ise güç kaybetmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.

Kuzey Afrika'nın petrol zengini ülkesi Cezayir, 20 yıllık Abdulaziz Buteflika iktidarının sona ermesinden iki yıl sonra yeni bir seçim sistemi ve hareketli siyasi atmosferin gölgesinde erken seçime gidiyor.

Yaklaşık 24 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede cumartesi günü yapılacak seçimde Ulusal Halk Meclisine gidecek 407 milletvekili belirlenecek.

Henüz birkaç ay önce kabul edilen yeni seçim sisteminde, seçmenlerin aday listeleri arasından istedikleri sıralamayı seçebilecekleri "açık liste" seçim sistemi getirildi. Bu sayede temsilin arttırılması hedefleniyor.

Seçimlerle ilgili birçok düzenleme ve denetim de İçişleri Bakanlığından alınarak yeni Anayasa ile kurulan Bağımsız Ulusal Seçim İdaresine verildi. Yönetim bu adımla seçimlerin şeffaf yürüyeceği mesajını veriyor.

Yeni yasa ayrıca partilerin ve bağımsız listelerin seçime katılabilmesi için gereken şartları hafifletti. Bunun neticesinde aday sayısında büyük artış oldu.

Parlamentonun alt kanadındaki 407 koltuk için 28 siyasi partiden 646, bağımsızlardan 837 olmak üzere toplamda 1483 listede 13 binden fazla aday yarışacak.

- Yerleşik partilerin güç kaybetmesi bekleniyor

Cezayir seçimleriyle ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan uzmanlar, mecliste bağımsızların da katıldığı çok parçalı bir yapının şekillenmesini, rejim yanlısı yerleşik partilerin güç kaybetmesini ve İslami eğilimli partilerin oylarını artırmasını bekliyor.

Rejimin getirdiği seçim sistemiyle belirli bir tarafın mutlak üstünlüğüne müsaade etmeyeceğini aktaran araştırmacılar, seçimin ardından kurulacak koalisyon hükümetinin ülkenin geleceğine ilişkin resmi belirginleştireceğini paylaştı.

Cezayir tarihinde bağımsızlıkta oynadığı rol ve sonrasında siyasetin merkezinde yer almasıyla öne çıkan Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) ve yine rejimin partisi şeklinde tanınan Demokratik Ulusal Birlik (RND) gibi partilerin gerilemesi beklentiler arasında. Ancak bu partilerden ayrılan isimlerin kurduğu daha merkez partiler şeklinde tanınan Gelecek Cephesi, Yeni Nesil gibi partilerin bu seçimlerde varlık göstermesi tahmin ediliyor.

Cezayir'de öne çıkması beklenen diğer kanat da İslami eğilimli partiler. Cezayir'de bugüne kadar siyaset içinde yer alan ancak merkezi bir rol üstlenemeyen İslami kanadın öncü partisi Barış Toplumu Hareketi'nin (MSP), bu seçimlerde oylarını arttırabileceği aktarılıyor. Uzmanlar, seçimlere katılım oranının geçen seneki Anayasa referandumundaki gibi düşük değil yüzde 45-55 arasında seyredebileceğini öngördü.

- Seçimler "engelleyicileri" sahne dışına itecek

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Araştırmacısı Cezayirli Dr. Abdunnur Tumi, Buteflika'nın görevden uzaklaştırılmasının ardından rejimin getirdiği tüm değişimlere kökten karşı çıkan "engelleyici" şeklinde tanımladığı grupların bu seçimlerle daha da dışarıda kalacağını ve geçiş sürecinin işlemeye devam edeceği değerlendirmesinde bulundu.

Buteflika'yı koltuğundan eden lidersiz protesto hareketi Hirak isimli gruplardan bazı sivil toplum temsilcileri ve aktivistlerin de bağımsız listelerden bu seçimlere katıldığına işaret eden Tumi, "Ülke siyasetinde yeni aktörler yükselecek. İslamcılar, bağımsızlardan oluşan yeni nesil bir siyasi sınıf öne çıkacak, bu sırada rejim yanlısı partiler güç kaybedecek." dedi.

Hükümetin seçimlere gitmeden önce kabul ettiği seçim yasasının klasik siyasi partilerin elde ettiği avantajı ortadan kaldırmak için tasarlandığını vurgulayan Tumi, adaylık yaşının düşürülmesi, açık liste sistemi, genç ve kadınların adaylığının teşvik edilmesi gibi temsili artıracak birçok adımın yeni seçim yasasında yer bulduğunu aktardı.

Tumi, bağımsızlar, ulusalcılar ve İslami eğilimli partilerin bir koalisyona gideceği ancak bunların içinde MSP, UKC veya RND gibi bir kitle partisinin de yer alacağı beklentisini paylaşarak, "Parlamentoda oluşacak parçalı yapı rejimin de bir yönde stratejisini ortaya koyuyor. Bir veya iki siyasi oluşumun tüm üstünlüğü elde etmesinin önüne geçmeye çalışıyor." dedi.

İslami eğilimli partilerin ülke içindeki bu hareketli siyasi durumdan güçlenerek çıkabileceklerini söyleyen Tumi, bu partilerin ülke çapında sahada gösterdikleri varlık ve seçmene dokunan örgütlü tutumuyla avantajlı olduğunu dile getirdi.

- Seçim sonucu değil sonrasındaki koalisyon yapısı belirleyici

Cezayirli araştırmacı Zeynelabidin Gıbulli de yeni seçim yasasının parlamentoda tekli bir yapı oluşmasına imkan tanımamak üzere tasarlandığını belirterek, "Parlamentodan bir çoğunluk çıkmayacak. Çok parçalı bir parlamentoya tanık olacağız. Milliyetçiler, İslamcılar, rejimle çıkar ilişkili oluşumlar ve bağımsızlar yer alacak. Seçimlerden daha ilgi çekici kısım, sonrasında oluşacak koalisyon ve hükümet." dedi.

Gıbulli, Cezayirlilerin bu seçimler konusunda yüksek heyecan duymadıklarını, sandığı çözüm olarak görmediklerini, bunun da daha önceden yaşadıkları deneyimden kaynaklandığını söyledi.

Yeni bir siyasi sınıfın ortaya çıktığına işaret eden Gıbulli, "Bu Cezayirlilerin seçimlere katılımı konusunda itici bir güç oluşturabilir. Bu rejimin istediği veya birçok aktivistin beklediği seviyede değil ancak iyi bir başlangıç olabilir." diye konuştu.

Cezayirli araştırmacı, "Rejim eksenli partiler artık parlamentoda çoğunluğu elde etmeyecektir. Bu seçimler bu partilerin siyaset sahnesinden silinmesi yönünde önemli bir adım teşkil edecek. İslamcılar, seçimlerde öne çıkacaklardır. Tahminim, İslamcılar, artık bir başbakanlık rolü üstlenebilir. Rejim, hiçbir tarafın üstünlüğü elde etmesine müsaade etmeyecek. Bağımsızlar ve Yeni Nesil gibi milliyetçi partiler öne çıkacaktır." ifadelerini kullandı.

- Cezayir'deki değişim dalgası

Cezayir, Abdulaziz Buteflika'nın 20 yıllık yönetiminin 2019'da kitlesel halk protestoları ve ordunun uyarılarıyla sonlanmasının ardından kısa süre içinde birçok değişimi peş peşe yaşadı.

Ordunun işaret etmesiyle Buteflika döneminde üst düzey pozisyonlarda yer alan siyasetçiler ve iş dünyasının "oligarklarının" aralarında bulunduğu nüfuzlu isimler, kamuyu zarara uğratma ve yolsuzluk gibi suçlarla tutuklandı.

Eski başbakanlardan Abdulmecid Tebbun, Aralık 2019'da kitlesel halk protestolarının devam ettiği atmosferde yapılan seçimleri kazanarak cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.

Tebbun'un "yeni dönemin anahtarı" diye tanımladığı Anayasa değişikliği ise Kasım 2020'de halkoyuna sunuldu. Anayasa, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının da etkisiyle seçmenlerin sadece dörtte birinin katıldığı referandumda onaylanarak yürürlüğe girdi.

Cumhurbaşkanı Tebbun bir sonraki adımını erken seçimler için attı. Göreve gelmesinden itibaren Buteflika döneminden kalan isimlere yönelik tasfiyesini sürdüren ve sık sık yeni bir Meclisle çalışmak istediğini dile getiren Tebbun, şubat ayında parlamentonun alt kanadı Ulusal Halk Meclisini feshetti. Bu adımla erken seçim için start verdi.

Bununla eş zamanlı olarak Buteflika'yı koltuğundan eden lidersiz protesto hareketi Hirak, salgın nedeniyle Mart 2020'de ara verdiği protestolarına yeniden başladı.

Tebbun, şubat ayında erken seçimi duyurduğu sırada, sokaktaki protestoculara da zeytin dalı uzatarak, bu süreçte hüküm giyen ve yargı süreçleri devam eden 60 kadar kişiye cumhurbaşkanlığı affı uygulandığını açıkladı.

Sokaktaki protesto hareketi, 12 Haziran seçimlerini "rejimin vitrin değişikliği" şeklinde niteleyerek, sandık karşısında boykot çağrısını yineledi. Bazı sol ve liberal tandanslı partiler de seçimleri boykot kararı aldı.