C2FO enflasyon ve kur hareketlerine karşı tedarik zinciri koruyor
C2FO'nun Türkiye Direktörü Serden Keçecioğlu: "C2FO tarafından sunulan altyapının, bankalar tarafından sunulan geleneksel tedarik zinciri finansmanından ne kadar farklı, esnek ve dijital olduğu, somut işlemlerle ortaya koyuldu" "Gıda ve tekstil perakendesi alanlarında dünyada lider konumdayız ve ödeme vadelerinin bir hayli uzun olduğu bu sektörde nakit akışını hızlandırmak istiyoruz" "Kısıtlı işletme sermayesi ile satışlarını e ticarete kaydırmış olan on binlerce iş yerinin kullandığı pratik bir nakit yönetimi çözümü olmak istiyoruz. Otomotivde ise hem Türkiye’deki fabrikalara hem de tüm dünyaya tedarik yapan Türk şirketlerine küresel bir çözüm ortağı olabiliriz"
Keçecioğlu, C2FO'nun 2021 performansını ve yeni yıl hedeflerini anlattı.
Tedarik zinciri kavramının 2021'de dünya ekonomisine damga vurduğunu belirten Keçecioğlu, "Bu yılı önceki yıla göre yüzde 30’un üzerinde artışla, 53 milyar dolar tedarikçi finansmanı ile tamamlıyoruz. Platformumuzu kullanan büyük ölçekli şirketler, her hafta ortalama 1 milyar dolar tutarında faturayı vadesinden önce ödeyerek, böylesine zorlu bir yılda tedarikçilerinin nakit akışına destek oldular. Müşterilerimiz, diledikleri zaman kendi güçlü likiditeleriyle erken ödeme yaparak iskonto geliri elde ederken, dilediklerinde banka kaynağı kullanarak hem tedarikçilerini desteklediler hem de ek ödeme vadesi kazandılar." diye konuştu.
C2FO’nun uçtan uca dijital tedarikçi finansmanı platformu olduğunu vurgulayan Keçecioğlu, 160 ülkeden tedarikçinin, her gün 50 milyondan fazla faturasını işleme aldıklarını ve 1,7 milyonu aşkın işletmeye finansman alternatifi sağladıklarını dile getirdi.
2021'de Türkiye'nin dev şirketlerinin de C2FO’yu yerli ve yabancı tedarikçilerine sunmaya başladığına değinen Keçecioğlu, "2021'de müşterilerimiz, C2FO’yu sadece güçlü bir nakit yönetimi çözümü olarak değil, sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmada etkili bir araç olarak kullandılar. Sürdürülebilirlik alanında kendini geliştiren tedarikçilerin ve özellikle KOBİ’lerin finansal açıdan desteklendiği uygulamalar öne çıktı." şeklinde konuştu.
- "Sadece iki tuşa dokunarak alacakları erken tahsil etme imkanı"
Keçecioğlu, büyük ölçekli kurumsal müşteriler açısından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"C2FO tarafından sunulan altyapının, bankalar tarafından sunulan geleneksel tedarik zinciri finansmanından ne kadar farklı, esnek ve dijital olduğu, somut işlemlerle ortaya koyuldu. İki örnekle bu konuyu açmak isterim: Geleneksel modelde, alıcı şirkette görevli kişiler, hangi tedarikçinin ne kadar finansman sağlayabileceğini, tedarikçiden mahsup edilecek alacakların kontrolünü ve banka limitinin tedarikçiler arasında nasıl dağıtılacağını manuel olarak takip edip raporlamak durumundaydı.
C2FO ise, alıcı tarafından kriterler belirlendikten sonra tüm sürecin dijital olarak ilerlemesini sağlıyor. İkinci bir örnek ise, C2FO’nun 5 kıtada, 14 farklı dilde hizmet sunan 400’ün üzerinde tedarikçi ilişkileri yöneticisinin sağladığı iletişim ve destek hizmeti. Tedarikçinin finansal karar vericisine ulaşan ve veri odaklı olarak nakit akışı planlamalarına yardımcı olan uzmanlarımız, alıcı firmanın satın alma ve finans ekiplerine yük getirmeden, yüzlerce tedarikçinin erken ödemeye ulaşmasını sağlıyorlar."
Tedarikçilere ilişkin de bilgi veren Keçecioğlu, "Güçlü teknolojimiz ve kaliteli hizmet kapasitemizle, henüz 2021 bitmeden Türkiye’de çoğunluğu KOBİ statüsünde 2000’den fazla tedarikçiye sadece iki tuşa dokunarak alacaklarını erken tahsil etme imkanı sunduk. C2FO’dan yararlanan tedarikçiler, herhangi bir kredi ya da faktoring yükümlülüğü altına girmeden, alacaklarını temlik etmeye ve bu iş için özel bir hesap açmaya gerek kalmadan, her zamanki tahsilat hesaplarına erken ödeme aldılar." dedi.
- "Türk şirketlerine küresel bir çözüm ortağı olabiliriz"
Enflasyon ve küresel çapta belirsizliklerin öne çıkan risk faktörleri olduğunu belirten Keçecioğlu, "Enflasyonist ortam, eldeki gereksiz nakitten kurtulmayı, kurdaki volatilite ise yabancı para ticari borçların mümkün olan en kısa sürede ödenmesini gerektiriyor. Öte yandan C2FO, artan maliyet baskısı karşısında kurumsal şirketlerin brüt kâr marjı ve FAVÖK marjlarını korumalarına imkân sağlıyor. Tüm bu nedenlerle hem dünyada işlem rekoru tazeliyoruz hem de Türkiye’de C2FO’ya olan ilginin artarak sürmesini bekliyoruz." yorumunu yaptı.
C2FO'nun, geniş tedarik zinciri ve vadeli alımları olan tüm şirketlerde son derece başarılı olduğuna değinen Keçecioğlu, "Türkiye’de bu iki özelliği haiz tüm kurumsal şirketleri teknolojimizle tanıştırmak istiyoruz. Gıda ve tekstil perakendesi alanlarında dünyada lider konumdayız ve ödeme vadelerinin bir hayli uzun olduğu bu sektörde nakit akışını hızlandırmak istiyoruz. E-ticaret alanında, kısıtlı işletme sermayesi ile satışlarını e-ticarete kaydırmış olan on binlerce iş yerinin kullandığı pratik bir nakit yönetimi çözümü olmak istiyoruz. Otomotivde ise hem Türkiye’deki fabrikalara hem de tüm dünyaya tedarik yapan Türk şirketlerine küresel bir çözüm ortağı olabiliriz." dedi.
Keçecioğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye’nin en büyük sanayi şirketlerine hizmet sunmaya başladıkça, iş akışlarını çok daha iyi tanıma ve buna uygun kodlama yapma imkânına kavuştuk. Buradaki tecrübemizi hem yerel perakende ağlarına hem de ihracatçı karakteri ön planda olan, dünyanın farklı coğrafyalarında üretim yapan Türk şirketlerine sunmayı planlıyoruz. Küresel düşünen şirketlerin çözüm ortağı olmak, bizim DNA’mızda var.
Türkiye’deki bankaların tedarik zinciri finansmanına ve C2FO’nun kolaylaştırıcı teknolojisine artan bir ilgisi var. Alıcı firmanın dilediğinde kendi nakdini kullandığı, dilediğinde ise tedarikçi taleplerini bankaya yönlendirebildiği dijital altyapı sunuyoruz. Kurumsal müşterilerimiz, tüm kontrol kendisinde olacak şekilde, C2FO’nun teknolojisinden yararlanıyor ve bankalarla olan ilişkisine kendisi yön veriyor. Biz teknolojiye ve çok daha fazla sayıda tedarikçinin bu deneyimden yararlanmasını sağlayan hizmet kalitemize odaklanıyoruz."