ANALİZ - BM'nin Libya için çözüm önerisi Tobruk'un yol haritasını saf dışı bırakır mı?

BM girişimi, Tobruk'taki Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyince belirlenecek 12 üyeli komitenin Libya'yı en kısa sürede seçimlere götürmesini öngörüyor

11 Mart 2022 - 13:10
MUSTAFA DALA - Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams'ın ülkedeki siyasi istikrarsızlık için sunduğu çözüm önerisi, Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin yol haritasının kenara itilmesi ihtimalini gündeme taşıyor.

BM Temsilcisi Williams, 4 Mart'ta, Libya'yı seçimlere götürecek anayasal zemini belirlemek üzere bir komite kurulmasını istedi ve bunun için Tobruk kentindeki Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyine altışar temsilci seçme çağrısında bulundu.

Williams'ın girişimi, 15 Mart'tan itibaren 14 gün içinde oluşturulacak 12 üyeli komitenin, Libya'yı en kısa sürede seçimlere götürmesini öngörüyor.

BM girişimi, Libya Yüksek Devlet Konseyi ve Abdülhamid ed-Dibeybe başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükümetinin yanı sıra TM'nin destekleriyle kurulan yeni hükümetin Başbakanı Fethi Başağa, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği tarafından memnuniyetle karşılandı.

Ancak TM Başkanı Akile Salih, söz konusu girişimi desteklemedi. Zira, BM girişimi, TM'nin seçeceği 24 kişilik uzmanlar komitesi kurulmasını öngören 12 numaralı anayasa değişikliği maddesine aykırı ve TM tarafından şekillendirilen yol haritasıyla uyuşmuyor.

Temsilciler Meclisinden 93 üyenin imzasını taşıyan yazılı açıklamada, Williams'ın girişimi "gerekçesi olmayan paralel bir adım" şeklinde nitelendirildi.

BM Libya Özel Temsilcisi Williams ise TM Başkanı Salih ile görüşmesinin ardından, anayasal temel üzerine gerçekleşecek seçimlerin en iyi adım olacağı konusunda Salih ile mutabık kaldıklarını belirtti.

- Williams'ın girişimi ve Temsilciler Meclisinin yol haritası

Williams'ın girişimi, seçimlerin en kısa sürede gerçekleşmesini önerirken, TM tarafından dayatılan ve Libya Yüksek Devlet Konseyinin onayını almayan yol haritası ise 14 aya kadar uzanabilecek geçiş sürecini içeriyor.

Girişimin içeriği ayrıca TM'nin Fethi Başağa başbakanlığında kurduğu hükümeti de tanımıyor. Nitekim Tobruk'ta oluşturulan hükümet, Libya'daki siyasi mutabakatın gerektirdiği bir adım olan Yüksek Devlet Konseyinin de onayını almadı.

Dolayısıyla BM, Libya'nın yeniden iki yönetimli bir bölünmeye geri döndüğünü, çözümün ise her iki hükümetin mutabakatıyla gerçekleşecek seçimler sonucunda ortaya çıkacak meşru yönetimle mümkün olduğunu öngörüyor.

Batı ülkeleri de BM Libya Özel Temsilcisi tarafından sunulan girişimi kabul etmesi için TM Başkanı Akile Salih'e baskı uygulamaya devam ediyor.

ABD'nin Trablus Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard B. Norland, yaptığı açıklamada bu yönde bir mesaj verdi. ABD'nin Trablus Büyükelçiliğinin Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Norland, TM Başkanı Salih'in anayasa temelinde hızlı bir anlaşma sağlayacak BM çabalarına bağlılığını memnuniyetle karşıladı." denildi.

İngiltere'nin Trablus Büyükelçiliğinin açıklamasında, İngiltere'nin Libya Maslahatgüzarı Kate English'in de Salih ile görüşmesinde Williams'ın sunduğu girişimin önemi konusunda mutabık kalındığı kaydedildi.

TM'den yapılan açıklamada ise Salih'in, English'e Temsilciler Meclisi ve Libya Yüksek Devlet Konseyinin attığı adımların meşruiyetine ilişkin bilgi verdiği ifade edildi.

Bu açıklama, Yüksek Devlet Konseyinin geri adım atmasına rağmen Salih'in hala Temsilciler Meclisinin yol haritasına bağlılığını koruduğunu gösteriyor. Nitekim açıklama, Salih'in BM Özel Temsilcisi'nin girişimine destek verdiğini içermedi.

- Libya'daki siyasi kutuplaşma derinleşiyor

Dünya kamuoyunun gündeminde yer alan Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Libya Başbakanı Dibeybe ile telefonda görüştü.

Guterres, Dibeybe ile görüşmesinde Libya'da derinleşen siyasi kutuplaşmaya ilişkin son derece endişeli olduğunu belirterek, krizin aşılması için acil bir diyalog sürecinin önemini vurguladı.

ABD'nin Trablus Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Norland da Dibeybe ve Başağa ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde, tansiyonu yükseltmekten kaçınmaları talebinde bulundu.

Libya'daki durum, Başağa kabinesinde yer alan Hafız Kadur ve Salihe et-Tumi'nin yemin etmek üzere kara yoluyla batıdaki Misrata kentinden doğudaki Tobruk'a gittiği sırada Başbakan Dibeybe'ye bağlı güçler tarafından gözaltına alınmasıyla tehlikeli bir boyuta ulaştı.

Yerel bir televizyon kanalının haberine göre, Kadur ve Tumi'ye eşlik eden korumalar ile Dibeybe güçleri arasında kısa süreli bir çatışma yaşandı.

BM Libya Özel Temsilciliği yaptığı açıklamada söz konusu gelişmeyi, "Libyalı herhangi birinin siyasi çalışmalarından engellenmesi üzücü bir durum" şeklinde nitelendirdi.

Dolayısıyla Başağa hükümetindeki bakanların gözaltına alınması ve özellikle Başbakan Dibeybe'nin önceden izin verilmeyen hiçbir askeri konvoyun geçişine müsaade edilmeyeceği yönündeki kararı, süreci taraflar arasında silahlı çatışmaların patlak vermesi raddesine doğru yükseltti.

Başbakan Dibeybe'nin askeri konvoyların geçişlerini engelleme kararı ile Başağa'nın tutumu, silahlı çatışma riskini kaçınılmaz kılıyor.

Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad liderliğindeki Libya ordusu her ne kadar Dibeybe hükümetine bağlılığını koruyor olsa da ülkenin batı kesimindeki tugaylar, Başağa ve Dibeybe'yi destekleyen farklı gruplar arasında bölünmüş durumda.

Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir ve Libya Ulusal Petrol Kurumu Başkanı Mustafa Sanallah için de aynı durum söz konusu.

Bu sebeple Başağa'nın Tobruk kentindeki yemin törenine, ne Libya Başkanlık Konseyi ya da Yüksek Devlet Konseyinden ne de diplomatlardan katılan oldu.

Bu da Başağa hükümetinin, hem Libya'dan hem de dışarıdan herhangi bir destek almadığını gösteriyor.

Aslında Başağa hükümetini tanıyan tek ülke Rusya olmuştu. Bu da Başağa'nın Ukrayna'daki gelişmeler üzerinden Batı ülkelerine karşı Rusya'dan yana saf tuttuğu yönünde bir imaja yol açtı.

Başağa ise Batı ülkelerine karşı imajını düzeltmek amacıyla Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını kınamada elini çabuk tuttu.

Williams'ın girişimi, aslında TM'nin belirlediği yol haritasının BM tarafından kabul edilmediği ve Libya'da kısa sürede seçimlerin gerçekleşmesini sağlamayacağını vurguluyor. Bunun sonucunda Başağa hükümetinin meşruiyeti de sorgulanmış oluyor.

- BM önerisine karşı itirazlar ve Williams'ın tepkisi

Libyalı milletvekilleri Said Imğayb, İsa el-Ureybi ve Abdulmunim el-Urfi'nin yanı sıra eski BM Libya Daimi Temsilcisi İbrahim Debbaşi ve Libya Devlet Yüksek Konseyine bağlı Yol Haritası Komitesi Başkanı Muhammed Tekkale, yaptıkları açıklamalarla Williams'ın seçimlerle ilgili önerisine karşı çıktı.

Williams ise itirazlara ilişkin yaptığı açıklamada, Libya'daki bölünmüşlüğe son vermeyi amaçlayan çalışmalara karşı yürütülen medya kampanyalarını üzüntüyle takip ettiğini ifade etti.

Libya'nın şu an için Başbakan Dibeybe'nin önerdiği üzere 30 Haziran 2022'de sandık başına gitmesi de pek mümkün görünmüyor. Nitekim meşruiyet için ülkede çekişen iki hükümet var.

ABD ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen BM'nin çözüm önerisi, Libya Yüksek Seçim Kurulunun başkanlık ve parlamento seçimlerini gerçekleştirmesinin zeminini hazırlamayı içeriyor.

Libya sahasındaki önceki tecrübeler, TM ile Trablus yönetiminin mutabık kalmasının veya bir anlaşmaya varsalar da buna bağlı kalmalarının zor olduğuna işaret ediyor.

Halihazırda Trablus'taki Dibeybe hükümetine paralel olarak Tobruk'ta Başağa hükümetinin kurulması tarafların mutabık kalmasını daha da zorlaştırıyor.