AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Yeni dönemi ABD ile pozitif ajanda temelinde değerlendirmek istiyoruz. Eğer pozitif ajanda temelinde değerlendirirsek odak noktamız o olursa, negatif unsurları çözmek daha kolay olur, aynı zamanda da daha büyük işleri Türkiye ve ABD'nin beraber başarması gibi bir tabloya beraberce imza atabiliriz." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

AK Parti'de yeni anayasa çalışmalarının hangi aşamada olduğuna ilişkin soru üzerine Çelik, "AK Parti içerisinde 'tamam' denildiği andan itibaren ki o aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Ondan sonra Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP ile paylaşılacak. Cumhur İttifakı anayasa taslağı konusunda kendi içerisinde bir uzlaşı ortaya çıkardıktan sonra diğer partilerle paylaşılması ve bu taslağın hayata geçmesi için adımlar atılması söz konusu olacak. Çalışmalar bitmek üzere dolayısıyla Cumhur İttifakı içerisinde paylaşımın yapılması ve karşılıklı olarak uzlaşılan bir metnin ortaya çıkma çalışmalarının başlamasına yaklaştık." dedi.

Türkiye'nin 12 Eylül 1980 darbesinden itibaren yeni anayasa konusunu tartıştığını anımsatan Çelik, "Yeni anayasa gelecek nesillere borcumuzdur. Gelecek nesiller bizden alacaklıdır." diye konuştu.

Çelik, Türkiye'de sivil anayasa yapılması konusunda sivil toplum örgütleri ile iş birliğinde geçmişte yürütülen çalışmalara, Mecliste kurulan komisyona işaret ederek bu konuda yüksek bir birikimin bulunduğunu vurguladı.

Cumhur İttifakı'nın bu konuda üzerine düşeni yapacağının altını çizen Çelik, "Umarız ki aynı yaklaşımı diğerlerinden de görürüz." dedi.

- "Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil"

AK Parti Sözcüsü Çelik, muhalefetin "erken seçim" çağrısında bulunmasına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:

"Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil. Her girdiği seçimi kaybetmiş bir genel başkandan tutun da oy oranı yüzde 1'de gezene kadar herkes erken seçim diye bir şey tutturmuş. Bakıyorsunuz anketlerde yüzde 1,5'i bile hiç görmemiş bir parti erken seçimden bahsediyor ya da her girdiği seçimi kaybetmiş olan bir genel başkan da çıkıp erken seçimden bahsediyor. Seçimlerin zamanında olacağını ifade etmiştik. Esas olan bütün bu süre içerisinde yapacağımız işlere yoğunlaşmaktır."

Çelik, erken seçim için muhalefetin ortaya koyduğu gerekçelere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siyaset bir tez, iddia ortaya koymak için yapılır. Fakat öyle bir konumlanma var ki tamamen AK Parti'nin antitezi olmaktan öteye gidemeyen argümanlar... Hiçbir tez, iddia yok. AK Parti'nin yaptığıyla meşgul olmaktan başka siyasetle ilgili söylenmiş bir söz yok. Bir siyasi parti kendi varlığını esasında topluma ulaştırmaya çalıştığı mesajla, tezlerle gösterir. Şimdi kendisini sadece AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın antitezi olarak konumlandırmış, hepsi birbirine benzeyen bir yapının hiçbir siyasi argüman üretemeyip siyasi olaylarla ilgili çözüm üretemeyip sürekli olarak gündeme getirdiği bir konu olarak görüyoruz."

- Türkiye-Yunanistan ilişkileri

"Türkiye-Yunanistan ilişkileri konusunda gelinen son noktayı değerlendirir misiniz?" sorusuna karşılık da Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Atina ziyaretini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da NATO Zirvesi kapsamında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşeceğini belirten Çelik, Atina'nın, Türkiye'nin üzerine AB'den veya başkalarından baskı yaparak bir problemi çözebilmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı.

Çelik, "Atina, Ankara ile Atina arasındaki bir problemin çözülmesini istiyorsa, Türkiye ile Yunanistan arasında makul bir zemine kavuşulmasını istiyorsa bunun tek bir yöntemi vardır o da bu mesele hakkında Türkiye ile Yunanistan'ın bir uzlaşıya varmasıdır." dedi.

Miçotakis'in "Tarihimizde ilk defa Türk-Yunan ilişkilerindeki sorunları Avrupa Birliği-Türkiye sorunu haline getirdik." şeklinde ifadesinin bulunduğunu aktaran Çelik, bu yöntemle Türkiye'ye hiçbir şeyin yaptırılamayacağının altını çizdi.

Ömer Çelik, "Bu coğrafyadaki sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Münhasır ekonomik bölgelerle ilgili ortaya çıkan ihtilafta oraya Fransız gemisini davet edip Fransız bayrağı göstermekle çözülecek meseleler değil bunlar. Bu sorunu ya Türkiye ile çözeceksiniz ya da bu sorun çözülmeyecek." açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin deprem, ekonomik kriz gibi zor zamanlarda Yunanistan'ın yanında olduğunu anımsatan Çelik, "Türkiye, dostluğu tarihin süzgecinden, meydan okumalarından geçmiş, dostluğundan herkesin fayda göreceği bir ülkedir. Bu çerçeveden baktığımızda Atina, meselesini Ankara ile çözmek konusunda bir irade ortaya koyarsa bu süreç rahatlıkla işler. İkincisi de herhangi bir şekilde maksimalist talepleri masaya getirip bunları bir müzakere zemini gibi sunmayacaksınız. Masaya ön koşulsuz oturulması gerekiyor." diye konuştu.

Çelik, meseleleri müzakere yoluyla çözmeyi, bu mekanizmaların sağlıklı bir şekilde işlemesini arzuladıklarını vurgulayarak, "Türkiye-Yunanistan arasındaki hiçbir müzakere mekanizması Türkiye tarafından durdurulmamıştır. Her zaman Yunanistan tarafından durdurulmuştur. Biz müzakereye, iyi komşuluk ilişkilerine, hukuka, hakkaniyete uygun bir yaklaşıma her zaman hazırız." ifadesini kullandı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden'in yapacağı görüşme

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile Brüksel'de 14 Haziran'da gerçekleştireceği görüşmede hangi mesajların iletileceği, somut beklentilerin neler olduğuna ilişkin soruya karşılık, Türkiye'nin ABD ile köklü bir müttefiklik ilişkisinin bulunduğuna dikkati çekti.

Bu çerçevede iki ülkenin iş birliği yapacağı alanların ihtilaflı alanlara göre çok daha fazla olduğuna işaret ederek yönetimlerden her zaman sağduyulu hareket etmesini beklediklerine vurgu yapan Çelik şunları kaydetti:

"Birinci mesele, Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmiş, vatandaşlarımızı şehit etmiş Fetullahçı Terör Örgütü konusundaki himayenin kalkmasıdır. O terörist başının Amerika tarafından himaye görüyor olması, müttefiklik ilişkileri açısından halledilmesi gereken bir meseledir. Türkiye'de insanların kanına girmiş, Meclisin bombalanması, Cumhurbaşkanımızın öldürülmesine teşebbüs edilmesi gibi uluslararası hukuk açısından da Türk hukuku açısından da suç olan birçok eyleme imza atmış birisi.

İkincisi çok net bir şekilde PYD/YPG terör örgütü bir PKK uzantısıdır. Bir terör örgütüne herhangi bir müttefikimizin destek vermemesi lazım. 'DEAŞ'a karşı savaşıyor' vesaire deniyordu, DEAŞ ile PKK herhangi bir fark yok. NATO'da birçok coğrafyada ne için omuz omuza mücadele ediyoruz, demokrasi, özgürlüklerin korunması, hür dünyanın değerleri için mücadele ediyoruz. Bunun en büyük düşmanı terör örgütüne, bir başka terör örgütüyle güya 'Mücadele ediyor' bahanesiyle destek verirseniz bu tabii ki ağır bir problemdir."

- "Yeni dönemi, ABD ile pozitif ajanda temelinde değerlendirmek istiyoruz"

ABD ile karşılıklı ekonomik ilişkilerin nasıl büyütüleceği, dünyanın çeşitli yerlerindeki sorunların çözümünde beraber nasıl pozisyon geliştirilebileceği, Suriye'nin geleceği, Akdeniz'deki olaylar, Libya'nın geleceği konusunda ortak birtakım değer ve ilkelerin nasıl üretilebileceği konusunda çalışılması gerektiğinin altını çizen Çelik, "İhtilaf alanı olan kısımlar giderek bir kara deliğe dönüşüyor ve bu pozitif ajandayı yutuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Biden'ın ABD Başkan Yardımcısı olduğu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la çeşitli görüşmelerinin bulunduğunu ve yakın ilişkilerinin olduğunu aktaran Çelik, "Yeni dönemi ABD ile pozitif ajanda temelinde değerlendirmek istiyoruz. Eğer pozitif ajanda temelinde değerlendirirsek, odak noktamız o olursa negatif unsurları çözmek daha kolay olur aynı zamanda da daha büyük işleri Türkiye ve ABD'nin beraber başarması gibi bir tabloya beraberce imza atabiliriz."

AK Parti Sözcüsü Çelik, Kovid-19 salgınıyla mücadele sürecinde daha güzel günlere ulaşılmasının, normalleşme döneminde de tedbirlerin elden bırakılmaması ile mümkün olduğunu vurguladı.

(Bitti)